
Ersağ Ailesi

SAĞLIĞIMIZ VE DETERJANLAR
Bize dayatılan Yaşam Tarzında olmazsa olmazların arasına sokulan Deterjanlar nedir? Çevre ve insan sağlığına getirdiği riskler nelerdir? Bu riskleri en aza indirmek için neler yapılabilir?
Çamaşırda, bulaşıkta, vücut ve çevre temizliğinde yaygın olarak kullanılan bu kimyasallar üzerinde, uzun uzun düşünmek zorunda olduğumuzu hatırlatmak istiyoruz.
Prof.Dr.İsmet Dökmeci’in bu konuda yazmış olduğu bir makalede söyledikleri çok önemli: “İnsan ve diğer canlıların yaşam ortamı olan su, hava ve toprağın endüstriyel teknolojinin gelişmesine paralel olarak çeşitli sentetik maddeler ve diğer toksin atıklarla hızla kirlenmeye yüz tutması daha şimdiden Dünyanın bir çok yöresini yaşanmaz duruma getirmiştir. Çevreyi koruyucu önlemler almadan gelişi güzel sanayileşen ülkelerde denetimsizlik, düzensiz kentleşme, hızla artan nüfus ya da toplumun eğitimsizliğinden kaynaklanan sorumsuzluk sonucu, sağlıklı yaşamamız için vazgeçilmez bir gereksinim olan doğanın kirlenmesi alabildiğince artmaktadır. Ne gariptir ki insanlar kendilerinin meydana getirdikleri bu manzara karşısında panik içinde çare arayışına girişmekte ve sonuçta faturasını ağır biçimde kendisine ve nesillerine ödetmektedir.” dedikten sonra “Son dönemlerde kamuoyunda deterjanların doğaya, dolayısıyla insan sağlığına olan zararları merak ve endişeyle tartışılmaktadır. İhmaller ve sorumsuzluklar sonucu ortaya çıktığına inandığımız çevre kirlenmesi sorunu bugünün insanlarının gelecek nesillerine bırakacağı kötü bir mirastır.” İfadesi ile konunun nesiller boyu önemini vurgulamaktadır.
Deterjanın günlük hayatımıza girişi ile ilgili olarak da:
“Bu asrın başında sabun elde edilmesinde kullanılan yağların kıt bulunması, temizleyici başka maddelerin bulunması için çalışmaların başlamasına neden oldu. Ham petrolden sentetik yolla elde edilen deterjan üretilmesine başlandı. Özellikle II. Dünya Harbi sırasında Avrupa ve Amerika'da yaygın olarak kullanılan sentetik temizleyiciler bulaşıcı hastalıkalrın yayılmasının önlenmesinde ve temizlik işlerinde büyük kolaylıklar sağlamıştır. Ancak bu maddelerin rastgele üretilmesi ve çevreye yayılmasıyla 1960'lı yıllarda A.B.D gibi bazı batı ülkelerinde deterjanların doğa kirlenmesinde önemli rol oynadığı belirlenmiş ve bu konuda bir dizi önlemler alma zorunluluğu ortaya çıkmıştır.” ve
“Deterjanlara temizleyici özellik veren yapısındaki yüzey-aktif maddelerdir. Üreticiler çoğunlukla deterjanlar içinde pahalı olan bu maddeleri düşük oranda (%10-30) kullanmakta, onun yerine ucuz olan bentonit, kaolin, değişik tuzlar, asitler ve silikatlar gibi temizleyici özellikleri olan suda az eriyen inorganik maddeler karıştırmaktadırlar. Bir deterjanın yapısındaki biyolojik bozulmaya (biyodegredasyon) uğratmayan maddelerin oranı onun çevre kirlenmesi ve sağlığa olan zararlarının göstergesidir. Bu maddelerin su ve toprakta bozulmadan kalıp, akarsularla göl ve denizlere ulaşması buralarda yaşayan canlıları ve onlarla beslenen insanların sağlığını tehdit etmektedir. Son 25 yıl içerisinde birçok ülke deterjan üretiminde biyodegredasyonu hızlı yüzey-aktif maddeler ve katkı maddeleri kullanmaktadırlar. Yüzey-aktif maddesi Lineer alkil benzen (LAB) ve benzeri yapıda olan deterjanlar su ve toprakta daha hızlı biyodegredasyona uğradığından deterjan üretiminde öncelikle tercih edilmektedir. Örneğin A.B.D, 1963 yılından bu yana LAB dışında yüzey-aktif maddenin deterjanlara katılmasına izin vermemektedir.” Açıklamasını yapmaktadır.
Ülkemizde üretilen deterjanlara yakın zamana kadar katılan dedosil benzen (DDB) yüzey-aktif maddesi kimyasal yapısında sağlam halkalı gruplar içerdiğinden su ve toprakta bakteri ve enzimlerin etkisiyle oldukça güç çözünmekte dolayısıyla doğada giderek birikmekte idi. Bu tehlikeli gidişi durdurmak için DDB yasaklanmış ve onun yerine LAB kullanılmaya başlanmıştır.
Deterjan içerisinde bulunan yüzey-aktif madde dışında önemli oranda (%70-90) bulunan temizleyici, beyazlatıcı, yumuşatıcı, köpürtücü, parlaklık verici ya da antiseptik özellik veren katlı maddelerinin çoğu da yüzey-aktif madde gibi insan organizmasına gıdalardan ve diğer yollardan girdiklerinde dokularda iritasyon sonucu olumsuz etkilere neden olabilmektedirler. Bir çok kanser türünün ise dokuların sürekli iritasyonu sonucu oluşabildiği literatürlerde bildirilmektedir. Ayrıca akciğer tahribatı, akciğer iltihabı, alerjik reaksiyonlar, santral sinir sisitemi, kalp, böbrek ve kan damar rahatsızlıkları, endokrin ve bağışıklık sistemi bozuklukları gibi önemli rahatsızlıkların kaynağı üretimde kullanılan katkı maddeleri ve dolayısı ile deterjanlar olabilmektedir.
Deterjanın kullanım yerleri ile temas sonucu vücudumuza giren miktarı, yapacağı zarar yönünden önemlidir. A.B.D'de bir günde insan vücuduna giren deterjan yüzey-aktif maddesinin ençok 0.3-3 mg arasında olduğu belirtilmesine karşın ülkemizde bazı yörelerde yapılan çalışmalar içme sularında dahi çok yüksek miktarlarda deterjan bulunduğunu ortaya koymuştur.
Her ne kadar vücudumuza giren günlük deterjan miktarı bilinmese de, bunun çok yüksek düzeyde olması güçlü bir olasılıktır. Bu nedenle biyodegredasyonu en hızlı olan deterjan kullanılmasının özellikle ülkemizde önemi büyüktür.
Sonuç olarak medeniyet gereği olan temizlik işlerimizde kullandığımız deterjanların vazgeçilmez yararlarının yanında çevre kirlenmesi ve özellikle sağlığımız açısından zararlarından korunabilmek için üretimlerinin kontrol altında tutulması zorunludur. Sağlık Bakanlığı tarafından sağlığa ve çevre kirlenmesine en az zararlı bileşimlerin saptanıp bu standardın dışında deterjan üretimine izin verilmemesi gerekmektedir.
Ayrıca üretici firmaların deterjan kullanımını özendirmek için giriştikleri reklam kampanyalarının abartılı ve gerçeği yansıtmaması da tüketicinin kafasında ‘madem süper ötesi temizlik sağlıyor, madem tüm zorlu kiri pası çıkarabilmekte o zaman neden her ay reklamlarda formülü yenilenir ya da geliştirilir olarak gösterilmeye çalışılmaktadır?’ Sorusunu tekrar ettirmektedir.
Gıda Mühendisi İsmail Erbay’ın bize gönderdiği bir makalesinde de: “Sentetik temizlik ürünlerinin başlıcaları, Çamaşır ve Bulaşık deterjanları, Sıvı sabunlar ve Şampuanlardır. Sıvı sabunlar, bulaşık deterjanları ile şampuan ham maddelerinin orantıları değiştirilmiş halidir. Sabunun sıvılaştırılmışı değildir.
Bu temizlik mamullerinin içerisindeki kimyasallar insan vücudunda karbon yapımızı kırarak veya oksijeni tüketerek tamiri imkansız hastalıklara yol açarlar. Sentetik temizlik ürünleri vücuduma dokunmasın gitsinler istiyorsanız yapılacak bir şey vardır:
1-Çamaşır makinesinde: Çamaşırlarınızı 8.000 kg ( 8 ton) su ile durulamanız gerekir.
2-Bulaşık makinesinde: Bulaşıklarınızı 6.000 kg (6 ton) su ile durulamanız gerekir.
3-Banyoda: Şampuan veya body jel kullanmışsanız 2.000 kg (2 ton veya 250 orta boy kova dolusu) su ile durulanmanız gerekir.
Küçük çocuğu olup ta boğaz enfeksiyonu geçirtmeden, bademcik hastalığı geçirmeden büyütebilen anne var mı? İnanın bu işin baş müsebbibi bulaşık deterjanlarıdır.
Bu mamulleri kullandığınız zaman bir diğer tesir ve etkisi ise çevre kirliliğidir. Bunların içerisindeki kimyasalların başlıca özellikleri bulundukları yerde oksijeni tüketmeleridir. Oksijensiz bir yerde ise hayat olmaz.
Kaynaklar:
-
Çevre ve Deterjan.Prof.Dr.İsmet Dökmeci
-
Su-Sabun-Deterjan.İsmail Erbay
Vizyonumuz
Üretimini ve dağıtımını firmamızın yaptığı temizlik ve kişisel bakım ürünleriyle yarınlarımız dediğimiz çocuklarımıza daha temiz ve sağlıklı bir toplum bırakma bilinciyle güçlü inanılır ve dürüst bir şirket olmak.
Amacımız,kendi ülkemizde,kendi insanımızla,kendi ürünümüzü önce Türk milletine daha sonra tüm Dünyaya kullandırmak.Sizlerin desteği ve bizlerin çalışmalarıyla ,bu yolda yılmadan,yorulmadan beraberce ilerleyeceğiz,ve ilerliyoruz.
Misyonumuz
Müşterilerimizin daha temiz ve sağlıklı bir şekilde temizliklerini yapabilmeleri için kaliteden ödün vermeden günümüz teknolojisini kullanarak en hesaplı ve güvenilir şekilde ürünlerimizi sunmak.
Müşterilerimiz dediklerimiz tüm dünya insanları.Ülkemizin yer altı ve yer üstü sularını kirletmeden,yarınlarımız dediğimiz çoçuklarımıza daha temiz ve onların yaşaya bilecekleri,temiz bir çevre bırakmak.
Politikamız
ERSAĞ Temizlik ve Kozmetik Ürünleri olarak; evsel ve kozmetik ürünleri üretimi yaparak, Network Marketing Sistemi ile müşterilerimize doğrudan satış yaptığımız Pazar payımızda; müşterilerimizden aldığımız öz güvenle onlara sürekli gelişen, yenilenen ve güçlenen bir hizmet anlayışı ile faydalı olabilmek.
Modern üretim teknikleri ile en iyi şekilde üretim gerçekleştirirken, çeşitli ürün gruplarımızla onlara alternatif ürünler sunarken; Dünya genelinde tanınan, arzulanan ve hedeflenen bir marka haline getirmek.
Çevreye ve insan haklarına bağlı bir etik ticaret ahlakını benimsemek ve bu amaçların dışında asla değer yargılarımızdan ödün vermemek.
ŞİRKETLER GRUBUMUZ
ERSAĞ ENDÜSTRİYEL
ERSAĞ ORGANİZASYON
ERSAĞ GMBH
ERSAĞ GRUP
ERSAĞ PLASTİK
ERSAĞ AMBALAJ
ERSAĞ GIDA
ERSAĞ KIBRIS
MARKALARIMIZ
ERSAĞ
ERSAĞ RİTHA
CLEANBALL
RİTHA
AVRUPA BÜROLARIMIZ
ALMANYA
AVUSTURYA
BELÇİKA
ÜRÜN GÖNDERDİĞİMİZ ÜLKELER
ALMANYA - FRANSA - HOLLANDA - YUNANİSTAN - İSPANYA ADALARI
İSVİÇRE - DANİMARKA - İSVEC - İNGİLTERE - FİNLANDİYA - İTALYA - İSPANYA
ÜRÜN GÖNDERDİĞİMİZ ÜLKELER
ALMANYA - FRANSA - HOLLANDA - YUNANİSTAN - İSPANYA ADALARI
İSVİÇRE - DANİMARKA - İSVEC - İNGİLTERE - FİNLANDİYA - İTALYA - İSPANYA

YÖNETİM KURULU BAŞKANIMIZ, KURUCUMUZ BEKİR SARI
1966 Denizli/Çivril doğumlu olan Bekir SARI evli ve iki çocuk babasıdır. Küçüklüğünden beri hiperaktif yapısıyla dikkat çeken ve kendi çapında ilginç icat ve buluşlarla uğraşıp, yeniliklere açık, vizyonu geniş biri olduğunu o dönemlerden gösteren bir yapısı vardır.Okul yıllarından bu yana başta karakucak ve minder güreşi, uzak doğu sporları ve yüzme gibi farklı spor dallarıyla da ilgilenen ve "hayatımın bir parçası" ve "sağlam kafa sağlam vücutta bulunur " dediği sporu hiç bırakmadı.
1990 yılında "hayatımda en doğru yaptığım şeylerden biridir" dediği eşiyle evlendi ve aynı yıl Ege Ordu Komutanlığı 54001 Mühimmat Bölüğünde Mühimmat teknisyeni olarak göreve başladı.Türk Silahlı kuvvetleri bünyesinde 20 yıl birfiil görev yapan Bekir SARI, disiplinli, ilkeli , dürüst, çalışkan kişiliğinden dolayı birçok takdir aldı.2009 yılında çok sevdiği Türk Silahlı Kuvvetlerinden istifa ederek, eşinin adına kurulu Ersağ şirketinin başına geçti.Amacı belliydi.Kendi ülkesinde, kendi insanına ürettiği temizlik ve kozmetik ürünleriyle daha sağlıklı bir çevre ve toplum bilinci oluşturmaktı.Kararlı, istikrarlı tutumu, azmi ve çalışkanlığıyla da bunu adım adım gerçekleştirdi.
"Yalanın, yeminin ve nikahın şakası olmaz " diyen Bekir SARI , "işçi" denmesinden hoşlanmadığı "çalışma arkadaşlarım" dediği personeline yerine göre bir lider, yerine göre bir baba, yerine göre arkadaş olarak, olmazsa olmaz dediği SEVGİ yi herkese aşılamayı bildi.
Bekir SARI "dil, din, ırk, millet ayırmadan sevgi ve dürüstlükten taviz vermeden, tüm dünya insanlarına ve cennet vatan toprağımıza hizmet etmeyi görev bilen ve seçen,bu yoğun ve meşakkatli görevde üzülsekte, kırılsakta, zorlansakta yüce milletimizden aldığımız güven ve destekle yılmadan yıkılmadan yoluna devam etme sözü verdi.






